18 Ekim 2012 Perşembe




                       BİLGİYİ İŞLEME KURAMI

 Bulunduğumuz ortam sayısız nesne ve olguyu deneyimimize sunmaktadır. Duyu organlarımız sayesinde çevremizde olup bitenlerden haberdar oluruz. Duyu organlarımızın çevredeki her şeyi algılayıp işlemesi mümkün değildir. Fakat zihnimizde sürekli olarak bir şeyleri işliyoruz. Algıladıklarımızı nasıl işliyor ve nasıl öğreniyoruz? İşte bilişsel teori, bilgiyi algılamayı, işlemeyi, depolamayı ve hatırlamayı açıklamaya çalışmaktadır.
● Bilişsel öğrenme kuramları, insanın dünyayı anlamada kullandığı zihinsel süreçleri inceleyen kuramlardır. 
● Bilişsel açıdan öğrenme, bireyin zihinsel yapılarındaki değişme olarak tanımlanmaktadır. Bu zihinsel yapıdaki değişme, bireyin davranışlarında değişmeyi ya da yeni davranışlar kazanmayı sağlar. 
● Bilgiyi işleme kuramına göre öğrenme olayı, bilgisayarların çalışmasına benzetilmekte, girdilerin işlenip çıktılara dönüştürülmesi olarak görülmektedir. Ancak insan zihninin yeteneklerine sahip bir bilgisayar üretilememiştir. 
● Bilgiyi işleme kuramına göre, dışarıdan duyu organlarına gelen bilgiyi alma işleminden başlayarak, davranış değişmesi olarak ortaya çıkıncaya kadar bilginin dönüştürülme biçimlerine öğrenme süreçleri adı verilmektedir. 
● Geliştirilmiş olan bilgiyi işleme modeli iki temel öğeye sahiptir. Bu temel öğelerden biri, üç tür bellekten oluşan bilgi depolarıdır. Diğer öğe ise, bilginin bir depodan diğerine aktarılmasını sağlayan içsel ve bilişsel etkinlikleri kapsayan bilişsel süreçlerdir. 
Bilişsel kuramcılar insan zihninde meydana gelen süreçleri ortaya koymaya çalışarak öğrenmenin zihinde nasıl meydana geldiğini açıklamaya çalışmışlardır. 
Bilgiyi işleme kuramında temel olarak dört soru üzerine inşa edilmiştir: 
1. Dışarıdan gelen uyarıcılar nasıl alınmaktadır. 
2. Alınan uyarıcılar zihinde nasıl bir işlemden geçmektedir. 
3. İşlemden geçirilen bilgiler zihinde nasıl saklanmaktadır. 
4. Zihinde saklanan bilgiler nasıl geri getirilip kullanılır. 
BİLGİYİ İŞLEME TEMEL KAVRAMLARI
a-)Biliş: Tüm zihinsel süreçleri tanımlamak için kullanılır. İnsan zihninin dünyayı ve çevresindeki olayları anlamaya yönelik yaptığı işlemler diye de tanımlanabilir. 
b-)Bilişsel Süreç: Algı, dikkat etme, yorumlama, anlama ve hatırlama gibi zihinsel süreçlerdir. 
c-)Öğrenmeye Karşılık Hafıza: Bilişselciler öğrenme ve hafızayı birbirinden ayırmaktadır. Öğrenme basitçe bilginin kazanılmasını ifade ederken; hafıza, daha önce öğrenilmiş bilgiyi hatırlama yeteneğini ifade eder. 
d-)Saklama: Yeni bilginin hafızaya yerleştirilmesi sürecidir. 
e-)Kodlama: Bilginin hafızaya yerleştirilmeden düzenlenmesidir. 
      
     A)     BELLEK  TÜRLERİ
1-)Duyusal Bellek
·         Çevreden gelen uyarıcılar duyu organları yolu ile duyusal kayıta gelirler. Duyu organlarına gelen uyarıcıların ilk algılanmalarından duyusal kayıt sorumludur. 
·         Duyusal kayıttaki bilgi uyarıcının tam bir kopyasıdır. Bilgi burada çok kısa bir süre kalır. Görsel bilginin duyusal kayıtta bir saniye civarında, işitsel bilginin ise dört saniye civarında kaldığı düşünülür. Bilginin kalış süresi kısıtlı olmasına rağmen duyusal kaydın kapasitesi sınırsızdır. 
·         Kendinden sonraki bilişsel süreçler için önemlidir. ÖR: Duyusal kayıt olmasaydı bir cümle okurken, cümlenin sonuna geldiğimizde başını unutmuş olacak ve hiçbir anlam çıkaramayacaktık. 
·         Duyusal kayda gelen bilgi anında işlenmezse, çok hızlı bir şekilde kaybolur. Ancak dikkat ve algı süreçleri ile bu bilginin bir kısmı alınır ve kısa süreli belleğe gönderilir. 
2)Kısa Süreli Bellek (İşleyen Bellek)
§  Dikkat edilen ve algılanan bilgi duyusal kayıttan kısa süreli belleğe geçirilir. Kısa süreli belleğin, birbiriyle ilişkili iki temel fonksiyonu vardır. Bundan dolayı hem kısa süreli bellek hem de işleyen bellek olarak adlandırılmaktadır. 
Birinci işlevi, sınırlı miktardaki bilgiyi sınırlı bir zaman süreci içinde geçici olarak depolamasıdır. Yetişkin bir bireyin kısa süreli belleği 7±2 birimlik bilgi kapasitesine sahiptir. Bu bilgi zihinsel tekrar yapılmadığında 20 saniye tutulabilir. Kısa süreli bellekteki bilgiler zihinsel tekrar ve gruplama yapılarak uzun süreli belleğe aktarılır. 
İkinci işlevi ise; zihinsel işlemleri yapmaktır. Bu nedenle işleyen bellekte denir. 
§  Kısa süreli belleğin hem bilgi tutma süresi, hem de kapasitesi sınırlıdır. 
§  Kısa süreli bellekte depolanan bilgi, sunulan şeyin aynısı değildir. Gösterilen materyal sadeleştirilir, düzenlenir ve üzerine yeni şeyler eklenerek zenginleştirilir. 
3)Uzun Süreli Bellek
Ø  Kısa süreli bellekte işlenen bilgiler uzun süreliğine saklanmak üzere buraya gönderilir. Burası bir kütüphaneye benzetilebilir. Bilgiler kendi içlerinde gruplandırılarak depolanır. Kısa süreli bellekten gelen bilgiler türlerine göre burada uygun yere yerleştirilir. 
Ø  Kısa süreli bellek, zihinsel tekrar yapıldığı sürece bilgiyi tutmaktadır. Uzun süreli belleğe geçirilmeyen bilgiler yok olur. 
Ø  Uzun süreli belleğin kapasitesi sınırsızdır. Öğrenilenlerin ömür boyu saklanabildiği düşünülmektedir. 
Ø  Bilginin hatırlanması, materyalin uygun bir şekilde kodlanarak, uygun yere yerleştirilmesine bağlıdır.  
Uzun süreli bellek 3’e ayrılır.
a-)Anısal Bellek
·         Anısal bellek kişisel yaşantılarımızın depolandığı yerdir. Yaşamımız boyunca başımızdan geçen olaylar, şakalar, dedikodular, kısaca kişisel yaşantılar burada depolanır. 
·         Anısal bellekteki bilgi, ne zaman oluştuğu, nerede meydana geldiğine göre organize edilmiş imajlar halinde depolanır. . Gözümüzü kapatıp dün akşam ne yaptığımızı düşündüğümüzde, nerede, ne zaman, ne yaptığımız bir film şeridi gibi zihnimizde resimler halinde canlanır. 
·         Anısal bellekteki olağan ve sürekli tekrarlanan olayların hatırlanması oldukça güçtür. Çünkü yeni olaylar öncekileri bozabilir. 
b-)Anlamsal Bellek
Ø  Uzun süreli belleğin bu bölümünde konu alanlarının kavramları, olguları, kuralları, genellemeleri depolanır.  Tıpkı bir sözlük gibi bildiğimiz niteliklerin ve sözcüklerin anlamlarını kapsar. Okulda öğrendiklerimizin çoğu anlamsal bellekte saklanır.

Ø   Anlamsal bellek bilgiyi, hem görsel hem de sözel olarak kodlanmış ve birbirlerine bağlanmış olan ağlarda depolar. Bilgi hem görsel hem de sözel olarak kodlandığında hatırlama çok daha kolay olmaktadır. 
Ø  Anlamsal bellek, önerme ağları ve şemalardan oluşmuştur. Anlamsal belleğe gelen bilgi bu yapılar içinde depolanmaktadır. 
c-)İşlemsel Bellek (Prosedural hafıza)
Ø  Herhangi bir şeyin nasıl yapılacağı ile ilgili bilgilerin, işlemlerin depolandığı bellektir.
Ø   İşlemsel belleğin oluşumu çok zaman alıcıdır, ancak bir kez meydana geldiğinde de kalıcılığa, hatırlanma özelliğine sahiptir
Ø  Durum-etkinlik kuralları depolarıdır. Yani A durumu meydana gelirse B davranışını göster gibi.
Ø  İşlemsel bellekteki bilgilerin kalıcılığı ve otomatikleşmesi büyük ölçüde yapılacak alıştırmalara ve tekrarlara bağlıdır. Bu şekilde kalıcı olur. Kalıcı olan bilgi uzun süreli
bellekten daha kolay geri getirilir.

B) BİLGİYİ İŞLEME KONTROL SÜREÇLERİ
1-)Bilginin Duyusal Kayıttan Kısa Süreli Belleğe Aktarılmasını Sağlayan Süreçler
a-)Dikkat
Ø  Bilgiyi işleme süreci dikkat ile başlar.
Ø  Uyarıcı ya da uyarıcılara tepkiye yönelmedir.
Ø  Hangi bilginin kısa süreli belleğe geçip geçmeyeceğini belirler.
Ø  Dikkat çok sınırlı bir kaynaktır. Bu nedenle duyusal kayda gelen tüm farklı uyarıcılara dikkat etmek asla mümkün değildir.
b-)Algı
         Duyusal bilginin yorumlanması ya da anlamlandırılması işlemidir.
         Algıyı etkileyen bir başka etken de beklentilerdir. . Bireye gelen çevresel uyarıcılar, doğrudan saf bir şekilde algılanmaz. Algılamada bireyin geçmiş yaşantıları, ön bilgileri, güdülenmişlik düzeyi ve daha birçok içsel faktörlerden etkilenir. Bu nedenle işleyen bellekteki bilgi “objektif gerçek” değil “algılanan gerçek”tir. Algılanan bilgi yanlış bilgiyse ve bu uzun süreli belleğe yerleştirildiyse bunu değiştirmek oldukça güçtür.
          Beklentiler
1. Ön öğrenmeler ve algılama: Bize gelen yeni uyarıcılara verdiğimiz anlamlar, büyük ölçüde geçmişte edindiğimiz yaşantılara dayalıdır. Kimya dersindeki bir formülü anlayabilmek için elementlerin simgelerini daha önceden öğrenmiş olmamız gerekir. (9 ve g harfi)
2. Beklentiler ve algılama: Bir olay ya da objeye verdiğimiz anlam, yaşantılarımızla kazandığımız beklentiden etkilenir. Ör: Bir filmi izlemeden önce o film ile ilgili yapılan olumlu eleştiriler, filmi daha olumlu algılamamızı sağlar.

2-)Kısa Süreli Bellekte Bilgiyi Tutma Süreçleri
a-)Sürekli Tekrar
Daha önceden açıklandığı gibi kısa süreli bellekte bilgilerin saklanma süresi en fazla 20sn dir. Ancak bu süre, bilgiyi zihinsel ya da sesli olarak sürekli tekrar etme yoluyla uzatılabilir.
 Her 20sn. de bir yapılan tekrarlar yoluyla bilgi 20,40,60,80 sn. gibi sürelerde kısa süreli bellekte tutulabilir. Tekrar edilmediği sürece bilgi kısa sürede kaybolur.
b-)Gruplama
Kısa süreli belleğin bir başka sınırlılığı da alacağı bilgi miktarıyla ilgiliydi. (7±2 birim). Bilgiyi gruplayarak birim sayısını azaltmak, kısa süreli belleğin kapasitesini arttırmanın bir yoludur. ÖR: 2-3-7-3-5-5-3 yerine 237 – 35 - 53 veya 237 – 3553 gibi.

3-)Uzun  Süreli Bellekte Bilgiyi Saklama  Süreçleri
a-)Açık Ve Örtük Tekrar
·         Bilgi yeterli sıklıkta tekrarlanırsa uzun süreli belleğe geçer.
·         Tekrar iki biçimde; sesli ve zihinde yapılır. Tekrar sürecinde bireyin rolü önemlidir.
·         Aralıklı tekrar sürekli tekrardan daha etkilidir. Çocukların kullandıkları ilk bellek stratejisi de bilginin tekrar edilmesidir. Diğer bir değişle ezberlemedir.
·         Tekrarda zamanlama önemlidir. Öğrenme ve hatırlamada aralıklı yapılan tekrarlar, bir defada çok yoğun olarak yapılan tekrarlardan çok daha etkilidir.
b-)Kodlama / Anlamlandırma
Uzun süreli bellekte var olan bilgi ile kısa süreli bellekteki bilginin ilişkilendirilerek transfer edilmesidir.
Etkinlik: Öğrenen kişinin etkin olmasıdır
Örgütleme: Düzenleme ya da bilgiyi gruplama, tutarlı yapılar oluşturma, kodlamaya yardım eden önemli bir süreçtir.
Eklemleme: Bilginin uzun süreli belleğe yerleştirilmesinde en etkili strateji olan eklemleme, bilgi birimleri arasında ilişkiyi ve anlamlandırmayı artırma sürecidir.
Bellek Destekleyici İpuçları: Doğal bağlantının var olmadığı durumlarda, çağrışımlar oluşturarak bağlantı yaratırlar.
4-)Diğer Bilişsel Süreçler
Geri Getirme(Hatırlama) Ve Unutma
Eğer bilgiler gerektiği gibi süreçlerinhepsinden geçmişse o bilgiler daha kolay geri getirilmektedir.Ancak bu süreçler tam olarak sağlıklı bir şekilde işlemediyse hatırlama zor olmaktadır.
Bilginin zihinde var olduğu ancak anımsanamadığını destekleyen gözlemler de vardır:
·         Çoktan unutulduğu sanılan bilgilerin beklenmedik zamanlarda rastlantısal çağrışımlarla kendiliğinden geri gelmesi.
·         Rüyalarda, yüksek ateşli hastalıklarda, hipnozda ya da ilaçların etkisi altında unutulduğu sanılan bilgilerin hatırlanması.
Bilgiyi işleme kuramcılarının bazılarına göre unutma yoktur. Yalnızca hatırlamada güçlük çekme söz konusudur.
Yürütücü Kontrol
         Yürütücü kontrol bireyin tüm biliş süreçlerini denetleyen sisteme verilen addır.
         Öğrenme gerçekleşmezse yürütücü biliş, duruma uygun doğru süreçleri işe koşar. Özetleme, eklemleme, şematize etme, düzenleme gibi.
         Yürütücü kontrol sistemi bireyin kendi öğrenmesinin 2 temel yönünü denetlemektedir. Bunlar;
1-)Güdüsel Süreçler :Herhangi bir şeyi elde etmeye niyet etme, onu elde etmeyi amaçlama durumudur ve bu bireyin kendisi tarafından kontrol edilen bir durumdur. ÖR: Saat 10’da derste olma amacı vs.
2-)Bilgiyi İşleme İle İlgili Tüm Süreçler: Bilginin alıcılardan duyusal kayda, oradan kısa süreli belleğe, kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe ya da tepki üreticilere verilmesi ve bilginin uzun süreli bellekten geri getirilmesine rehberlik edip bunları kontrol eder.
C)Bilgi Türleri
  
1-)Dekleratif Bilgi
Gerçekte, olaylara ve durumlara ilişkin yalın bilgilerdir. Bu bilgiler daha çok “Ne?” sorusunun cevabını veren bilgilerdir. Bu bilgiler yeni bilgilerin kazanımında ve bellekte örgütlenmelerinde işlev görür.
2-)Prosedürel Bilgi
Bu tür bilgiler “Nasıl?” sorusunun cevabına verilen bilgilerden oluşur. Prosedürel bilginin kazanımında ilk önce neler yapılması gerektiği anlamında giriş bilgileri yer alır. Bu aşamada bilgi kazanımı oldukça zor olabilir.
Tekrarlama ve daha çok pratik yapma ile yavaş yavaş prosedürel bilgi oluşmaya ve psikolojik olarak da rahatlamaya başlarız. Daha ileri aşamasında otomatikleşme meydana gelir.

3-)Metabilişsel Bilgi
Kişinin kendi hakkındaki bilgileridir. Bu bilgi diğer bilgilerden daha karmaşıktır ve halen araştırılmaktadır.

BİLGİYİ  İŞLEME  KURAMINDAKİ  KURAMCILAR

1-)MILLER’İN BİLGİ İŞLEM KURAMI

George A. Miller bilgi işlem çatısı ve bilişsel psikoloji için temel olabilecek 2 teorik fikri vardır. 

Birincisi parçalama ve kısa süreli belliğin kapasitesidir. Miller kısa süreli belleğin sadece 5-9 bilgi parçasını tutabileceğini belirtmiştir. Parça burada anlamlı bir birimdir. Bir parça; rakamlar, harfler, satranç pozisyonları, veya insan yüzlerine karşılık gelebilir. Parçalamanın içeriği ve kısa süreli belleğin kapasitesi belek ile ilgili tüm teorilerin temel bir elemanı haline gelmiştir. 
İkincisi ise Miller, Galanter& Pribram tarafından sunulan TOTE dir. Miller ve diğerleri TOTE’nin davranışın temeli olan uyaran- tepkinin yerine geçebileceğini belirtmişlerdir.

Prensipler; 
1) Kısa süreli bellek 7 bilgi parçası ile sınırlıdır.
 
2) Planlama bilişsel işlemlerde gereklidir. 
3) Davranış hiyerarşik olarak düzenlenir.

2-)GAGNE’NİN BİLGİ İŞLEM KURAMI
  Organizma en baştan öğrenmeye hazırdır. Öğrenme “Doğumla” bireye verilen doğal bir yetenektir. Zihinde öğrenme sürecinin oluşumundan sorumlu özel alanlar bulunur. Bu alanlarda bilgi işlenerek zihne kaydedilir. Organizma deneyimler geçirerek ve problem çözerek öğrenme sürecinde aktiftir. Zihnin doğal öğrenme işlemleri harekete geçirilerek bilişsel gelişim sağlanır.